Archive for the lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık Category
Heteroseksizmin Boşalma Alanı Travestizm
Posted in ayrımcılık - şiddet, lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık, nefret suçları with tags heteroseksizm, homofobi, lgbt bireylere yönelik ayrımcılık, nefret suçları, seks işçiliği, stonewall, transfobi on Aralık 8, 2009 by ifsaeylem1VJ Bülent ve homofobi karşıtı mücadele
Posted in ayrımcılık - şiddet, lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık, nefret suçları with tags homofobi, kral tv, lgbt bireylere yönelik ayrımcılık, nefret suçları, vj bülent on Aralık 7, 2009 by ifsaeylem1Şunu demiyor mesela kimse, “VJ Bülent’i bir simge olarak ele alalım, bu artık bardağı taşıran damla oldu, gelin birlikte eşcinsel çalışanların iş güvencesi için mücadele edelim”
VJ Bülent’in Kral TV’deki işinden çıkartılmasıyla ilgili yazıları okuduğumdan beri, konuyla ilgili içime sinmeyen bir şeyler olduğunu hissediyordum ama bir türlü adlandıramıyordum. Bugün yavaş yavaş kafamda bir şeyler oturmaya başladı, yazının ilerleyen kısımlarında yanlış anlaşılmamak adına baştan söyleyeyim ki birinin eşcinsel olduğu gerekçesiyle işten çıkarılmasını anlamam, desteklemem ya da savunmam söz konusu bile olamaz. Dolayısıyla, VJ Bülent’in haklarını savunmak için ne gerekiyorsa yapılmasını destekliyorum, yapabileceğim bir şey olursa katkıda bulunmaya da hazırım. Amma velâkin, mesele tam da bir önceki cümlede kullandığım “VJ Bülent’in hakları” ifadesinde düğümleniyor sanki.
Çünkü bu eşcinsel lobisi de kendi içinde feci bir sınıf katmanı ve ayrımcılığı olan, aslında son derece faşizan bir çevrenin üretimidir. Yoksa kültür-sanat ortamında ağırlığı bulunan bu lobinin ağa babaları bugünlerde büyük ihtimalle dincilerle, hükümet yandaşlarıyla dizi yazıp, ortak para kazandıkları için mi pek kimseleri ürkütmek istemiyor? ‘Aman Fehmi duymasın’ mı? ‘Başbakan’ın sevdiği radyocuyu karşımıza almayalım’ kaygısı mı?”.
“Gey olduğu için” mi kapıdan çevrildi?
Posted in ayrımcılık - şiddet, lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık, nefret suçları with tags 45lik taksim, homofobi, lgbt bireylere yönelik ayrımcılık, nefret suçları on Aralık 7, 2009 by ifsaeylem1İstanbul’da 45’lik adlı mekâna alınmadığını açıklayan Engin Kocagöz, yaşadıklarının “homofobik tavır” olduğunu söyledi. Bar Müdürü Cihan Yıldız ise Kaos GL’ye, “İnsanların kimliklerine saygı duyuyoruz, cinsel kimliklerinden dolayı mekâna almama gibi bir lüksümüz de yok.” açıklamasında bulundu.
“Ben TV sektöründe kast sorumlusu olarak çalışıyorum. Çalıştığım tüm projelerde kişisel tercihlerime, tavırlarıma herkes saygı duymuş ve bu da beni çok onore etmiştir. Feminen bir tarzım yok, ama kendimi de insanlar anlamasın diye kasmıyorum.
Önce kıyafetimin spor olmasından kaynaklandığını düşündüm. Sonra gerçeği kendime itiraf ettim. Tercihlerim yüzünden içeriye alınmamıştım. Homofobik bir zihniyetin beni bu şekilde dışlaması gururuma dokundu.
‘Arkadaşınız geydi, o yüzden almadık’ demişler!
Şimdi benim geyliğim alnımda mı yazıyor ve bunu güvenlikçi beyefendi pat diye nasıl arkadaşıma söylüyor? Bu tanısının sebebi nedir?
Ya arkadaşım beni bilmeyen biri olsaydı?
İstanbul’da yaşadığım süre boyunca kimsenin yapamadığını homofobik bir güvenlikçi bay ve bayan gerçekleştirdi. Gururum çok incindi.”
Eşcinsellik ve “Cem KEÇE”giller fenomeni
Posted in lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık, nefret suçları with tags cem keçe, homofobi, lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık, nefret suçları, tıp on Kasım 30, 2009 by ifsaeylem1- Dernek olarak kamusal alanda görünür olabilme çabası. CİSED, şayet CETAD’a alternatif ya da karşıt olarak belirmeye çalışıyorsa, eşcinsellik hususunda fikirleri bilinen CETAD ile kasti olarak bir farklılık yaratma çabası içinde olabilir. Yani, bu dernek kullandığı “cinsel sağlık” sloganı ile, bu alandaki iktidarı ele geçirme kaygısı taşıyan bir oluşum olarak ele alınabilir. Eşcinselliğin sözde alt tiplerini de içeren bu kitap girişimi bence bu yorumu destekler niteliktedir.
- Toplumsal ya da devletsel homofobinin herhangi bir temsili. Bu girişim, devletin ya da devlet merkezli homofobik düşüncenin ordu, RTÜK ve diyanet gibi temsilleri dışında, kamusal alandaki başka bir örneği olarak ele alınabilir.
- Özel ilgi. Özelde eşcinselliği bu derecede konu edinmek bastırma, yadsıma ve yüceltme gibi bilinçdışı savunma mekanizmalarını akla getirebilir. Ancak bu, oldukça sınırlı ya da çok sonraları akla gelmesi gereken bir yorum olarak ele alınabilir.
- Geçim kaygısı. Bazılarının aklına gelebileceği gibi, öncelikle “hasta” yaratma, sonra ise, o sözde hastalara terapi yaparak, eşcinsel danışan ve ailelerinden “gelir elde etmece”. Aslında bence, bu da, nihayetinde iktidar olma çabasının bir yansımasıdır. Diğer bir deyişle, kitap satışından ya da terapiden elde edilecek gelirler için, eşcinsellerin hasta olduğunu, direkt ya da dolaylı yollardan öne sürerek “Türkiye ruh sağlığı sektöründe” yer edinmeye çalışmak.
- Ek olarak, toplamda, bu girişimler zincirinin başını çeken kişinin biyolojik açıdan bir “erkek” oluşu, bence hem psikanalitik çağrışımlar açısından, hem de “toplumsal cinsiyet” açısından ayrıca dikkat çekicidir.
Transları ‘Hasta’ Etme!
Posted in lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık with tags lgbtt, sağlık politikaları, transfobi, transseksüel, tıp on Ekim 20, 2009 by ifsaeylem1 Pazartesi, 19 Ekim, 2009
Haber: Barış Sulu
Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan ve “Bedenime Dokunma”, “Transseksüel açılımı istiyoruz”, “Hasta değil travestiyiz” yazılı dövizler taşıyan Pembe Hayat ve MorEL Eskişehir üyeleri bir süre sloganlar attı.
Grup adına yapılan açıklamada, Amerikan Psikiyatrlar Birliğinin 1973 yılında, Dünya Sağlık Örgütü’nün de 1990 yılında eşcinselliğin ruhsal bozukluklar listesinden çıkarılmasına karar verdiği ancak transseksüelliğin hala ruhsal bozukluk kategorisinde değerlendirildiği belirtildi.
Amerikan Psikiyatrlar Birliği’nin 2012’de, Dünya Sağlık Örgütü’nün ise 2014’de ruhsal bozukluklar listesini yeniden gözden geçireceği ifade edilen açıklamada, bu nedenle dünyanın birçok ülkesindeki LGBTT örgütlerinin bu tarihlere kadar eylemler düzenleyeceği bildirildi.
Türkiye’de LGBTT bireylerin hayatın her alanında şiddet ve ayrımcılıkla karşılaştığı ifade edilen açıklamada, “İnsanları varoluşları yüzünden ayıran, baskılayan, ötekileştiren özel ve kamusal alandan dışlayan ve en temelde transfobiyi yaratan ve besleyen heteroseksist erkek egemen sistemin kendisi hastalıklıdır. Sistem, bizleri sağlıklı ya da sağlıksız bulmaya hakkı olduğunu düşünmektedir. Bunu reddediyor ve eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
17 Ekim’de Konur sokakta gün boyu stand açıp konu hakkında bilgilendirme yapan LGBTT bireylere DSİP, Kaos GL, ELEPS- Eleştirel Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri de destek verdi.
Grup adına Sera Can’ın okuduğu basın açıklaması şöyle:
“Transları ‘Hasta’ Etme! Amerikan Psikiyatrlar Birliği (APA) 1973 yılında, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1990 yılında eşcinselliğin ruhsal bozukluklar listesinden çıkarılmasına karar vermiştir. Ancak transeksüellik hala ruhsal bozukluk kategorisinde değerlendirilmektedir. APA 2012’de, WHO 2014’te ruhsal bozukluklar listesini yeniden gözden geçirecek.
Türkiye’den de biz MorEL Eskişehir LGBTT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transeksüel) Oluşumu ve Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği olarak bu eylemlerin ilkini gerçekleştiriyoruz. İnsanları varoluşları yüzünden ayıran, baskılayan, ötekileştiren özel ve kamusal alandan dışlayan ve en temelde transfobiyi yaratan ve besleyen heteroseksist erkek egemen zihniyetin kendisi hastalıklıdır! İnsan haklarına aykırı olan bu uygulamanın bir an önce değiştirilmesini ve ruhsal hastalık literatüründen kaldırılmasını talep ediyoruz. Biliyoruz ki; trans kimlikler ‘hasta’ ilan edilmeye devam ettiği sürece gerek Türkiye’de gerekse dünyanın birçok ülkesinde ayrımcılık ve şiddet devam edecektir. Eşitlik İstiyoruz! Türkiye’de LGBTT bireyler hayatın her alanında şiddet ve ayrımcılıkla karşılaşmaktadır. İstanbul’da Ankara’da Eskişehir’de özellikle trans bireylere kesilen para cezaları, ev baskınları, gözaltları sistemin ‘yaşama öl’ bakış açısını açıkça göstermektedir. Trans bireylere çalışma hakkı verilmemekte, zorunlu seks işçiliğine sevk etmektedir. LGBTT bireylerin haklarını her eşit yurttaş gibi elde etmeleri ve hiçbir ayrımcılığa maruz kalmamaları için atılacak ilk adım; Anayasa’nın 10. maddesine “cinsel yönelim” ve “cinsiyet kimliği” ibareleri eklenmesi olacaktır. Kabahatli polis! Bu ülkede günün herhangi bir saati ve herhangi bir şehrinde trans bireyler kabahatler kanunu gerekçe gösterilerek para cezasıyla karşılaşmaktadırlar. Travesti ve transseksüellere uygulanan idari para cezası Kabahatler Kanunu’nun 37. ve 140. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘yayaların uyacakları kurallar’ başlığını taşıyan 68. maddesinin C fıkrasına dayandırılmaktadır. Kabahatler Kanunu’nun 37. maddesi, ‘mal ve hizmet satarak başkalarını rahatsız eden kişiden’ söz etmekte, 140. madde ise kimlik bildirmemeyle ilgili. Ceza miktarı 69 ile 61 TL arasında değişmekte, bir kişiye aynı gün birden fazla ceza da kesilebilmektedir. Ayrıca 32.madde gereğince de para cezası kesilmektedir. 140 TL cezası olan bu madde, emre aykırı hareket nedeniyle fuhuşla mücadele komisyonunun emri olarak ifade ediliyor fakat Aralık 2008’de açtığımız dava sonucu emir, İdari mahkemesince iptal edilmiştir ve hukukta olmayan bir emir varsayılarak ceza kesilmeye devam edilmektedir. Tüm bu uygulamalar trans bireylerin cinsel kimliklerinden dolayı yapılan bir ayrımcılıktır, kolluk kuvvetleri görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Kabahatli olan trans bireyler değil polistir! Yargı transfobik! Her yıl onlarca LGBTT birey nefret cinayetlerine kurban gitmektedir.Yargı, kadınlara ve LGBTT yönelik nefret cinayetlerinde sıklıkla uyguladığı haksız tahrik indirimi yapmaktadır. Yargının bu cinayetlerde ve suçlarda verdiği kararlarla mağdur veya maktul olanlara karşı açıkça taraf olmaktadır ve nefret cinayetlerini meşrulaştırmaktadır. Nefret cinayetlerinin kayıtları sağlıklı tutulmamaktadır. Bu yüzden; Türk Ceza Kanunu’nda “nefret sucu” tanımı yapılmadıkça Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transseksüel (LGBTT) bireylere yönelik suçların failleri ceza indirimlerinden faydalanmaya devam edeceklerdir. Nefret cinayetlerine karşı yasalarda acilen düzenleme yapılmasını, yargının insan haklarına aykırı uygulamalarından vazgeçmesini talep ediyoruz. Bedenimiz, kimliğimiz bizimdir! Sistem, bizleri sağlıklı yada sağlıksız bulmaya hakkı olduğunu düşünmektedir. Bu normu reddediyoruz fakat aynı zamanda eşitsizliklerin de ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. Biz Trans bireyler artık ‘hasta’ olarak adlandırılmak istemiyoruz. Biz Trans bireyler sosyal güvence hakkımızı istiyoruz. Biz Trans bireyler medikal süreçlerden dışlanmamak istiyoruz Biz Trans bireyler ameliyat sürecinin “cinsiyet değiştirme” değil “cinsiyet geçişi” olarak adlandırılmasını istiyoruz. Nefret suçları yasalarda tanımlanana ve LGBTT bireylere karşı hukuk önünde ve sosyal alanda uygulanan ayrımcılıklar ortadan kalkana kadar, homofobi ve transfobiye karşı MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ!
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği MorEL LGBTT Eskişehir Oluşumu”
Kaos GL
“2012: Transseksüelleri Hasta İlan Etmeyi Durdurun!” küresel eylem – eskişehir
Posted in ayrımcılık - şiddet, lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık with tags 17 ekim, eskişehir, nefret suçları, sağlık politikaları, transfobi, transseksüel on Ekim 14, 2009 by ifsaeylem1Amerikan Psikologlar Derneği (APA) 1973 yılında, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1990 yılında eşcinselliğin ruhsal bozukluklar listesinden çıkarılmasına karar vermiştir. Ancak transeksüellik hala ruhsal bozukluk kategorisinde değerlendirilmektedir. APA 2012’de, WHO 2014’te ruhsal bozukluklar listesini yeniden gözden geçirecek. Bu nedenle dünyanın bir çok ülkesindeki LGBT (Lesbian, Gay, Bisexuel, Transgender) örgütü 17 Ekim 2009’da başlamak üzere bu tarihlere kadar eylemler düzenleyecek.
Türkiye’den de MorEL Eskişehir LGBTT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transeksüel) Oluşumu ve Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği bu eylemleri örgütlemeyi üstlendi.
İlk eylem programı 17 Ekim’de Ankara’da şu şekilde gerçekleşecektir:
12:00 – 17:00 Stand – İmza Kampanyası (Kabahatler Kanunu) Yüksel Caddesi Konur Sokak
17:00 – 17:15 Pembe Hayat Tiyatro Topluluğu – Öteki – Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı
17:15 – 17:30 Transeksüelleri Hasta İlan Etmeyi Durdurun
Basın Açıklaması – Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı
22:00 – 02:00 Parti: Hasta Değil Transeksüeliz! (Mississippi Bar)
MorEL Eskişehir LGBTT Oluşumu
morel.eskisehir@gmail.com
http://moreleskisehir.blogspot.com
0 506 574 58 63
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği
pembehayat@pembehayat.org
http://pembehayat.org
0 312 433 85 17 – 0 532 462 17 05
Transeksüelleri HASTA İLAN ETMEyi Durdurun!
Stop Trans PATHOLOGIZATION!
http://stp2012.wordpress.com/
“2012: Transseksüelleri Hasta İlan Etmeyi Durdurun!” küresel eylemine bir destek de İstanbul’dan!
Posted in lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık with tags 17 ekim, sağlık politikaları, transfobi, transseksüel on Ekim 14, 2009 by ifsaeylem1Amerikan Psikologlar Derneği (APA) 2012’de ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2014’te ruhsal bozukluklar listesini yeniden gözden geçirecek. Eşcinsellik, biseksüellik gibi transseksüelliğin de ruhsal bir bozukluk olmadığını biliyor, cinsel yönelimden sonra cinsel kimliğin de doğallığının kabul edilmesi için sesimizi yükseltiyoruz!
Ankara’daki ve dünyanın birçok yerindeki eylemlerle eş zamanlı olarak, 17 Ekim’de, devam edecek eylemlerimizden ilkini yapacağız. Basın duyurusunun okunacağı bu eylemde hep birlikte olmayı umuyoruz.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
Çağrıcı Kurumlar listesi aşağıdadır, kurumunuz destek vermek isterse bu maile cevap atabilirsiniz.
Kurumların desteğinin de ötesinde, sokaktaki katılımın olabildiğince yüksek olması kampanyanın başarısı açısından çok önemlidir. Bağlantıda olduğunuz tüm basın yayın kuruluşlarına ve mail listelerine yaygınlaştırın lütfen.
Eylem Çağırıcıları:
VOLTRANS: Trans-Erkek İnisiyatifi
İstanbul-LGBTT Sivil Toplum Girişimi
Nefret Cinayetlerini Duyuruyoruz İnisiyatifi
Gün: 17 Ekim 2009 Cumartesi
Saat: 15.30
Yer: Taksim Tramvay Durağı
Polis ve Sağlık Personeli, LGBT Örgütlerinden Eğitim Alsın
Posted in eğitim, lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık, lgbtt bireylere yönelik şiddet with tags lgbtt, lgbtt bireylere yönelik ayrımcılık, lgbtt bireylere yönelik şiddet, lgbtt hakları platformu, polis, polis ve sağlık personeline eğitim programı, sağlık on Ağustos 9, 2009 by ifsaeylem1LGBT bireylere yönelik hak ihlallerinin en aza inmesi için polise ve sağlık personeline eğitim verilmesi önerisiyle, LGBTT Hakları Platformu, İçişleri Bakanlığı’na başvurarak ülke çapında bir eğitim programı talep edecek.